Dünyanın önemli üzüm üretim merkezlerinden Manisa'da çiftçiye ek gelir kaynağı haline geldi. Türk mutfağının vazgeçilmezi yaprak sarmasının ana malzemesi olan asma yaprağı günümüzde ekonomik anlamda büyük katkı sağlıyor. Kadınlar bağlarda filizlenen taze yapraklar için erken saatlerde toplamaya başlıyor. Manisa Sultani üzüm çeşidi yaprağı hem taze hem de salamura olarak üretiliyor. Asma yaprağı toplarken özellikle bağlarda çiçek dönemine ve bağın yüzde 20’sinin geçilmemesine dikkat edilmesi gerekiyor. Fazla alınan yaprak, önümüzdeki yıl bağlarda verimi etkiliyor.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Gıda Yüksek Mühendisi Dr. Ali Güler, bağlarda asma yaprağının toplanmasıyla ilgili önemli uyarılarda bulundu. Gıda Yüksek Mühendisi Ali Güler, “Özellikle üreticilerimiz için bu yıl bereketli bir yıl olmasını diliyorum. Tabi bu yıl bir don zararı oldu. Bunun biraz etkileri oldu. Ama inşallah bundan sonra daha verimli bir yıl geçirirler. Bu yıl için asma yaprağı dönemi başladı. Mayıs ayının başından itibaren her yıl bölgemizde bir asma yaprağı üretimi söz konusu. Sultani çekirdeksiz üzüm çeşidi yaprak kalitesi açısından en önemli çeşitlerden biridir. Özellikle yaprağı durumu, yapısı itibariyle inceliği hem taze tüketimi hem salamura olarak üretimi açısından çok uygun bir çeşittir” dedi.
1 hafta 10 gün sürüyor
Yaprakların toplanacağı zaman dikkat edilmesi gereken durumların olduğunu kaydeden Ali Güler, “Yaprakları alırken dikkat etmemiz gereken bazı önemli durumlar var. Bunların en başında özellikle tarımsal ilaçların kullanımı söz konusudur. Bu ilaçların süresine çok dikkat etmemiz lazım. Sonuçta bu ürünü insanlar tüketecek. İlaçla hasat arasındaki süreye dikkat edilmesi gerekir. Diğer bir konu ise şuan bağlarda çiçek dönemi. Bağlar çiçek açmış durumda. Çiçek döneminde yaprak alırken dikkatli olunmalı, hatta hiç almamamız lazım ki verim kaybına sebep olmasın. Çiçek dönemi bölgeye göre değişir. 1 hafta 10 gün sürebiliyor. Üreticiler bunu takip edebiliyor. Özellikle çiçek verme dönemi bağlarda oldukça önemli bir durumdur” dedi.
Yaprak alımında özellikle yüzde 20’nin geçilmemesi gerektiğinin altını çizen Güler, “Bunun dışında yine yaprak alımında miktar çok önemli. Biz özellikle yüzde 20 civarında yaprak alımını öneriyoruz. Yüzde 20’i geçmemesi gerekiyor. Aşırı yaprak alımlarında geçmişte Enstitü Müdürlüğümüzce yapılan çalışmalarda yüzde 25-30’a kadar verim kaybının yaşandığını gördük. Yine tanelerin küçük kalması, kalitesinin daha düşük olmasına sebep olabiliyor. Özetle bu konuda üreticilerimizi, yaprak toplayanları uyarmak istiyoruz” diye konuştu.
Fazla alınan ürün ün verimi engellediğini açıklayan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaprağı oldukça fazla aldığınızda ürün gelişimini de etkilemiş olursunuz. Tabi bu da önümüzdeki yılın ürünün veriminde dolaylı olarak etki yapmış olacak. Bu konuda da dikkatli olmakta fayda var. Yani üreticiler sonuna kadar yaprak almanın kar getirisi olduğunu düşünüyorlar ancak bunun üzüm verimini de etkileyeceğini göz önünde bulundurmalarında fayda var. “