Kış aylarının vazgeçilmez lezzeti mandalina, pratikliği nedeniyle genellikle “soy ve ye” alışkanlığıyla tüketiliyor. Ancak son dönemde yapılan gıda güvenliği araştırmaları, kabuğu yenmese de mandalinaların sağlığımız üzerinde beklenmedik etkiler yaratabileceğini ortaya koyuyor. Çoğu kişi, kabuğu yenilmeyen meyveyi yıkamanın gereksiz olduğunu düşünse de bilimsel veriler tam tersini söylüyor.
Mandalinalar, tarladan soframıza gelene kadar uzun ve karmaşık bir süreçten geçiyor. Bu süreçte tarlada kullanılan zirai ilaçlar, depolamada kullanılan koruyucular ve markette meyveye dokunan eller, kabuk yüzeyinde bakteriyel ve kimyasal bir tabaka oluşmasına yol açıyor. Dışarıdan temiz görünen kabuk, aslında gözle görülmeyen bir yük taşıyor.
Risk, meyvenin içinde değil, soyma şeklinde
Uzmanlar, mandalinayı yerken esas riskin meyvenin içinden değil, soyma şeklimizden kaynaklandığını belirtiyor. 2023 yılında yapılan uluslararası bir araştırma, yüzlerce satsuma mandalina örneğini analiz ederek çarpıcı sonuçlara ulaştı. İncelenen örneklerin çoğunda en az bir, bazılarında ise birden fazla pestisit kalıntısı tespit edildi.
Meyveyi soyarken parmaklarımızın dış kabuktaki bu kalıntılara temas etmesi ve ardından aynı parmaklarla meyve dilimlerine dokunulması, kimyasalların doğrudan ağız yoluyla vücuda geçmesine neden oluyor. Bu durum özellikle çocuklar gibi bağışıklığı daha hassas kişiler için ciddi bir sağlık riski oluşturabiliyor.
Sağlıklı mandalina tüketimi için öneriler
Neyse ki bu risklerden korunmak oldukça basit. Mandalina keyfini daha sağlıklı hale getirmek için meyveleri soyma işleminden önce mutlaka yıkamak gerekiyor. Yıkama sonrası meyvenin temiz bir havluyla kurulaması, kalan kalıntıların uzaklaştırılmasına yardımcı olur.
Özellikle dış yüzeyi parlak ve yapışkan bir balmumu tabakasıyla kaplı mandalinalarda yıkama süresini biraz daha uzun tutmakta fayda var. Bu küçük ama etkili önlemler sayesinde kışın vazgeçilmez meyvesi mandalinayı hem lezzetli hem de sağlıklı bir şekilde tüketebilirsiniz.