Yemek yerken boğaza takılma hissi, su içerken öksürme ya da ses kısıklığı gibi belirtiler çoğu zaman önemsenmese de, uzmanlara göre bu şikâyetler hayati risk taşıyan yutma bozukluklarının ilk sinyalleri olabiliyor. Dicle Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Uğur Çevik, özellikle sosyal medyada paylaşılan kontrolsüz egzersizlerin hastalar için tehlike oluşturduğuna dikkat çekti.
Yutma bozukluğu sessizce ilerleyebiliyor
Yutmanın yaşamla doğrudan ilişkili bir fonksiyon olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çevik, yutma bozukluklarının zamanında fark edilmediğinde nefessiz kalma, zatürre ve ciddi beslenme yetersizliklerine yol açabileceğini belirtti. İnme, Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların artmasıyla birlikte disfajinin giderek yaygın bir halk sağlığı sorununa dönüştüğünü ifade etti.
Her hastada tablo farklı seyrediyor
Sosyal medyada yer alan egzersiz videolarının herkese uygun olmadığını vurgulayan Çevik, “Yutma bozukluğu herkeste aynı değildir. Bu nedenle doğru tedavi mutlaka kişiye göre belirlenmelidir. Rastgele yapılan egzersizler durumu iyileştirmek yerine daha da kötüleştirebilir” dedi. Tedavinin ilk adımının, kişinin hangi kıvamda gıdayı güvenle yutabildiğinin uzman ekipler tarafından belirlenmesi olduğunu söyledi.
PEG doğru zamanda hayat kurtarıyor
Ağızdan beslenemeyen hastalar için kullanılan PEG yöntemine de değinen Prof. Dr. Çevik, bu uygulamanın doğru zamanda yapıldığında hayati bir destek olduğunu belirtti. PEG’in hastayı aç kalmaktan ve zatürreden koruduğunu ifade eden Çevik, “Çok erken yapılırsa gereksiz olur, çok geç yapılırsa risk artar. Doğru zamanda yapılan PEG, kötü bir son değil; hastayı güçlendiren bir yaşam desteğidir” diye konuştu.
Erken fark edilen yutma bozukluğu hayat kurtarıyor
Yutma problemlerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Çevik, doğru kıvam, doğru tedavi ve doğru zamanlamayla hastaların yeniden güvenle beslenebileceğini söyledi. Prof. Dr. Çevik, açıklamalarının genel bilgilendirme amacı taşıdığını belirterek, tanı ve tedavi için mutlaka uzman hekime başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
