Yıl 1944, Mayıs ayının 19'u. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Gençlik ve Spor Bayramı dolaysıyla yaptıkları konuşmada şöyle diyordu:
'' Turancılar, Türk Milletini bütün komşuları ile onarılmaz bir surette derhal düşman yapmak için bire bir tılsım bulmuşlardır. Bu kadar şuursuz ve vicdansız fesatçıların tezvirlerine, Türk Milletinin mukadderatını teslim etmemek için elbette Cumhuriyetin bütün tedbirlerini kullanacağız. Fesatçılar, genç ve çocukları ve saf vatandaşları aldatan fikirlerini millet karşısında açıktan açığa münakaşa edemeyeceğimizi sanmışlardır. Aldanmışlardır ve daha çok aldanacaklardır.
Şimdi vatandaşlarımdan iki suale zihinlerinde cevap bulmalarını isteyeceğim; Irkçılar ve Turancılar gizli tertiplerle teşkillere başvurmuşlardır. Niçin? Kandaşları arasına gizli fesat tertipleri ile fikirleri memlekette yürür mü? Hele doğudan batıdan ülkeler, gizli Turan cemiyeti ile zapt olunur mu? Bunlar o şeylerdir ki devletin kanunları ve esas teşkilatı ayak altına alındıktan sonra başlanabilir. Şu halde yaldızlı fikirler perdesi altında doğrudan doğruya Cumhuriyetin, Büyük Millet Meclisinin mevcudiyetinin aleyhinde teşebbüsler karşısındayız.''
Bu konuşmanın hemen sonrasında; Türkçü mütefekkir Hüseyin Nihal Atsız Bey başta olmak üzere, Hasan Ferit Cansever, Fethi Tevetoğlu, Alparslan Türkeş, Nurullah Barıman, Zeki Özgür Sofuoğlu, Fazıl Hisarcıklı, Hüseyin Namık Orkun, Nejdet Sançar, Saim Bayrak, İsmet Rasin Tümtürk, Cihat Savaş Fer, Muzaffer Eriş, Fehiman Altan, Yusuf Kadıgil, Cebbar Şenel, Zeki Velidi Togan, Orhan Şaik Gökyay, Hikmet Tanyu, Reha Oğuz Türkkan, Hamza Saik Özbek, Cemal Oğuz Öcal, Said Bilgiç Beyler gözaltına alınarak İstanbul da toplanmışlar, tabutluklara atılmışlar, uzun ve işkence altında geçen sorgu günlerinden sonra İstanbul 1 Numaralı Örfi İdare Mahkemesinde yargılanmaya başlamışlardır. Dava 65 oturum sürmüş ve 29 Mart 1945 Perşembe günü açıklanan karara göre, 13 sanık beraat ederken Zeki Velidi Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Nurullah Barıman, Cihat Savaş Fer, Nejdet Sançar, Fethi Tevetoğlu, Alparslan Türkeş, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal 10 yıla kadar değişik hapis ve sürgün cezalarına çarptırılmışlar, 13 sanık ise beraat ettirilmiştir.
Ancak, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye rağmen dava Askeri Yargıtay'a taşınmış ve Askeri Yargıtay, '' 1 Numaralı Örfi İdare Mahkemesi tarafsızlıktan ayrılmıştır. Mahkeme 2 Numaralı Örfi İdare Mahkemesinde görülmelidir.'' diyerek kararı '' usul ve esas yönünden '' bozmuştur.
Bozma kararını müteakip 26 Ekim 1945 günü bütün tutuklular salıverilmişler, Askeri Yargıtay'ın 87 sahife tutan kararında, her sanığın durumları ve kendilerine yöneltilen suçlamaların ayrı ayrı değerlendirilerek, her bir için ayrı aklama kararı verilmesi öngörüldüğünden 2 Numaralı Örfi İdare Mahkemesinde yeniden yapılan tutuksuz yargılama sonucu sanıkların tamamı beraat etmişlerdir.
Beraat kararını okumadan evvel neden yargılandılar sorusunu cevaplamak ve bilmek gerekir diye düşünüyorum.
- Devam edecek.